Yasadışı bahis liderini tahliye ettiler, üyeler içerde…

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, geçen 12 Mart’ta SİBERGÖZ-24 Operasyonu’nun yapıldığını açıkladı.

Yerlikaya’ya göre…

MASAK ile koordineli şekilde yasadışı bahis çetelerine eşzamanlı operasyon gerçekleştirildi. Başta İstanbul, Elazığ ve Diyarbakır olmak üzere 11 şehirde 139 şüpheli yakalandı.

İstanbul ayağında 29’u tutuklu 63 şüpheli hakkında 7252 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet, suç örgütü kurmak ve yönetmek ile örgüt üyeliği iddiasıyla Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Milyonlarca parayı kaçırıyorlar’

İddianameye göre bu soruşturma 29 Haziran 2023’te gönderilen bir ihbarla başladı.

İhbarda şöyle deniyor:

“Zeytinburnu’nda ‘Dayı’ lakaplı Kerem diye biri var, yasadışı bahsin dış finans işini yapar, büyük paralarla oynar. İşi yönetme kısmını A.T.’ye verdi. A.T.’nin Skype adı Kartal. Şaheser sitesinde ofis açtı. Burada para akışını sağlıyorlar. F.G., müdürlüğünü yapıyor. B.Y., banka kartlarını getirir. Skype grupları, sahada çalışan, para çeken adamları da var. Milyonlarca parayı yurt dışına kaçırıyorlar.”

Yapılan araştırmada ‘Kerem’ isimli şahsın Ş.K.E. olduğu, A.T. ve B.Y. ile birlikte yasadışı bahisten kaynaklı ortak suç kayıtlarının bulunduğu tespit edildi.

Yani, bu işte sabıkalıydılar.

Merkezi Loca Mahal

İhbarda geçen sitenin Zeytinburnu’ndaki ‘Loca Mahal’ olduğu belirlendi.

Çete İBB’ye bağlı KİPTAŞ’ın yaptığı Loca Mahal’de daire ve ofis kiralayıp yasadışı bahis işini yürüttü.

İddianamede “Şüphelilerin SGK kayıtlarına bakıldığında daire kiralamalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, suç kapsamında kiraladıkları” kaydediliyor.

Kimi şüpheliler ise KİPTAŞ’ın Sahil Park Konutları’nda daire tuttu veya tutulan evde oturuyor.

İşçilikten gece klübü sahipliğine

Örgüt lideri olduğu iddia edilen Ş.K.E., şu an 32 yaşında. SGK kayıtlarına göre konfeksiyon işçisi, stajyer öğrenci, aktör ve şoför olarak çalıştı.

2020’den beri şirket ortağı görünüyor.

Gece kulübü işlettiğini, aylık 800 bin TL kazancının olduğunu anlatıyor.

“18 yaşımdan beri yasadışı bahis oynarım. Ancak asla oynatan konumda bulunmadım” diyor.

Kendi üzerine malvarlığı olmadığı anlaşıldı. Babası üzerine üç araç ve iki arsa tapusu olduğu belirlendi. İddianamede, “Malvarlıklarını babası üzerine ruhsatlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu” vurgulanıyor.

Cep telefonunda özel resimleri bulunduğu için şifresini vermek istemedi.

Kod adı Dayı

Gel gör ki Y.D., “Ş.K.E.’nin Skype’ta ‘Dayı’ kod adını kullandığını, organizasyonun lideri olduğunu, talimatları A.T.’ye ilettiğini” söyledi.

R.B. de “Asıl işin başında olan kişiler ‘Dayı’ ve ‘Kartal’ kod adlı kişiler” dedi.

700 milyon TL’lik hacim

İddianamede Ş.K.E.’nin örgütün lideri olduğu, ‘Meritking’ adlı bahis sitesinin panel, sistem ve finans işlemini yaptığı ileri sürülüyor. Yardımcısı A.T.’ye tüm yetki ve sorumluğu vererek, saha ve ofislerden sorumlu kıldığı kaydediliyor.

Gizliliğe dikkat ederek örgüt içerisinde belirlediği yöneticilerle irtibat sağladığı, parayı çocukluk arkadaşı M.Z.’nin banka hesaplarından paylaştığı savunuluyor.

Para çalan ya da örgüt içinde kabullenilmeyecek bir davranışta bulunan olursa cezalandırdığı ileri sürülüyor.

Telefon şifresini Skype ve Telegram’da kurulmuş olan grupların açığa çıkmasını engellemek için polise vermediği anlatılıyor.

Ş.K.E. ve örgüt üyelerinin kullandıkları hesap hareketlerinden 700 milyon TL’lik hacim oluştuğu tespit edildi.

Tahliye edildi

Ş.K.E., geçen 28 Mayıs’ta tahliye için Bakırköy 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurdu.

Talebi reddedildi.

İtiraz etti.

İtirazı değerlendiren Bakırköy 27 Asliye Ceza Mahkemesi ise Ş.K.E.’yi tahliye etti.

Kararda, aleyhte ifade veren Y.D.’nin Ş.K.E.’yi hiç görmediği belirtiliyor. F.T.’nin de “Soyut anlatımlarla Ş.K.E.’nin örgüt lideri olduğundan bahsettiği” ifade ediliyor.

Karardan:

“Şüphelinin hesap hareketlerinin başlangıç tarihi olarak 2018 yılı baz alındığı ancak kaynağına ilişkin bir ayrıntı veya bilginin bulunmadığı…”

SİBERFOS!

Tutuklu sanıklar 4-5-6 Eylül’de Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşmaya çıkacak. Tutuksuz sanıklar 13 Eylül’de katılacak.

‘Örgüt lideri’ Ş.K.E. tutuksuz yargılanırken, onun örgütüne üye üye olmakla suçlananlar cezaevinde gün sayıyor.

“Ş.K.E., kesinlikle suçlu” demiyorum.

Belki de suçsuzdur.

Diyorum ki…

‘SİBERGÖZ-24’ diye şatafatlı adlar verip tantanalı operasyonlar yapıyorsanız; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da sosyal medya hesabından operasyonu duyuruyorsa, en azından çökerttiğiniz örgütün lideri tutuklu kalsın ve ceza alsın.

Örgütün lideri “Hakkındaki iddialar soyut” diye salıverilmişse gariban üye hangi somut iddialarla içeride tutulabilir?

İki ihtimal var:

Ya Ş.E.K., yasadışı bahis baronudur, parası neyse verip tahliye kararını satın almıştır…

Ya da bu soruşturma Bakan Yerlikaya’nın imajını güçlendirmek için “Bakın, suç örgütleri ve çetelerle nasıl da mücadele ediyor” dedirtmek üzere açılmış içi boş bir dosyadır.

İyisi mi, adını da değiştirin.

Operasyonun adı ‘SİBERFOS’ olsun.

AK Parti İstanbul İl Başkanı Kabaktepe yolcu mu?

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, 9 Ağustos sabahı saat 7.36’da manidar bir cümleyi tweet olarak paylaştı.

Sosyal medyada Şemsi Tebrizi’ye atfedilen cümle şöyle:

“Anladım ki bazı insanlar susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysaki biz istediğimiz kadar hayatımızdalar. Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar.”

Kabaktepe’nin bu paylaşımı bende merak uyandırdı.

AK Partili kaynaklarımı aradım.

Kaynaklarım Kabaktepe’nin başarısız bulunduğunu, görevden alınabileceğini belirterek, şunları söyledi:

“Beklenen heyecanı ve silkinmeyi gerçekleştiremedi. Kendisi iyi bir insan. Ancak başarısız. Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun çok etkisinde kaldı.”

Kabaktepe’nin 31 Mart’ta İstanbul’da Murat Kurum’u değil, Göksu’yu istediği biliniyor.

Kabaktepe, parti içerisinde Göksu, İhsan Aktaş ve Mustafa Şen gibi eski Milli Görüş Vakfı üyelerinin kurduğu Cihannüma Derneği’ne yakın diye biliniyor.

Kabaktepe’nin yerine üç isim geçiyor.

Bilal Erdoğan’a yakın eski Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız.

Eski Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen.

Eski AK Parti İstanbul İl Başkanı ve MKYK üyesi Aziz Babuşçu.

Yıldız ve Türkmen’i aradım.

“Bu söylentiler bizim de kulağımıza geliyor” demekle yetindiler.

İmamoğlu’ndan sonrası için öne çıkan dört aday

Gazeteci Oray Eğin’in “Bir buçuk sene sonra İstanbul’u yönetmeye hazır mısınız?” sorusuna “Gayet hazırım” diye karşılık veren Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, bu tartışmaya hiç de hazır olmayan CHP’de silahların çekilmesine yol açtı.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Dedetaş’ı Twitter’da kariyerist olmakla suçladı.

Dedetaş’ın yanıtı ve Polat’ın tweeti, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacağı beklenen Ekrem İmamoğlu’ndan sonra İstanbul’u hangi ilçe belediye başkanının yöneteceğine ilişkin gerilimi görünür hale getirdi.

Biliyor, görüyoruz…

Dedetaş’ı İmamoğlu istiyor ve destekliyor.

Ancak Dedetaş’ın CHP tabanında ve delegesinde etkisi ve gücü yok.

Dedetaş’ın rakibi Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat.

İki dönemdir Beşiktaş’ı yöneten Akpolat, İstanbul’un başkanları arasında parti yapısında ve tabanda en güçlü isim.

CHP İl Başkanı Özgür Çelik ile Kartal, Adalar, Beyoğlu ve Avcılar belediye başkanları Akpolat’a yakın.

Dedetaş’ı eleştiren Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Emrah Şahan ile hareket ediyor. Şahan, 31 Mart’tan önce İBB İstanbul Planlama Ajansı’nın başındaydı. Şahan’ın adı da İmamoğlu sonrası için geçiyor.

Sonuncusu Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel. Kadıköy ve Tuzla belediye başkanlarının Adıgüzel’e yakın oldukları belirtiliyor. Genel başkan yardımcılığı, MYK üyeliği ve milletvekilliği yapan Adıgüzel de tabanda tanınıyor..

CHP’de bu rekabeti doğal ve sağlıklı buluyorum.

Ancak…

Dedetaş’ın üç ay önce seçildiği Üsküdar’a odaklanmak yerine şimdiden İstanbul’a hazırlandığını beyan etmesi siyasi acemiliktir.

Bu dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemi Dedetaş’a zarar verir.

Dedetaş’ın İstanbul’a hazır olup olmadığına, Üsküdar’da kendisini ispatladıktan sonra karar vereceğiz.

Buna karşılık Polat’ın 31 Mart öncesine kadar birlikte çalıştığı Dedetaş’a telefon açmak veya mesaj yazmak yerine Twitter’dan ‘sallaması’ şık olmadı.

Polat, eleştiri değil, icra makamındadır.

İBB’yi, İmamoğlu’nu ve ilçe belediye başkanlarını eleştirmek istiyorsa makamından kalkarak yapması daha doğru olur.

Ben zannedildiği gibi, bir buçuk yıl sonra seçim olacağına pek ihtimal vermiyorum. Bugün erken seçim bahsi yalnızca muhalifler arasında konuşuluyor. AK Parti’de erken seçimden söz edeni duymadım. Erdoğan, ağzına bile almıyor.

Hal böyleyken…

CHP’yi vaktinden önce cumhurbaşkanlığı tartışmasına çekerek İmamoğlu-Yavaş fay hattını harekete geçirmek neyse, İstanbul’da İmamoğlu sonrası için rekabete girişip kavgaya tutuşmak odur.

CHP’nin İstanbul’daki belediye başkanları, henüz koltuklarını bile ısıtmadan, taş taş üstüne koymadan ve eserlere imza atmadan “İmamoğlu’ndan sonrası” için tartışmaya tutuşurlarsa hem kaybeder hem kaybettirirler.

CHP, 2028’de iktidar olmak istiyorsa, 2019’da başlayan, 2024 ile taçlanan yerel yönetim pratiklerini çoğaltarak ve yaygınlaştırarak olacak bu.

CHP, 14-28 Mayıs 2023’ü Cumhurbaşkanı adayını açıklamakta gecikerek kaybetmişti. Bu kez de CHP’ye erken doğum yaptırılmak isteniyor.

Hem Türkiye’de hem İstanbul’da…